Edinilen bilgiye göre olay, önceki ay Şanlıurfa'nın Bozova ilçesine bağlı kırsal Denizbacı Mahallesi'nde yaşandı. Hasat döneminde traktörle fıstık tarlalarına giden Fevzi ve Bülent Yıldırım kardeşler, birilerinin fıstık ağaçlarına zarar verip dallarını kırdıklarını gördü. Evdeki abileri ile jandarmaya haber veren 2 kardeş, daha sonra traktörle bahçede ilerlemeye devam etti. Ağaçların arasında ellerinde silah olan husumetli oldukları kuzenlerini gören kardeşlerden Bülent Yıldırım, cep telefonunu çıkarıp kayıt almaya başladı. Traktöre yaklaşan şahıslar, silahlarını 2 kardeşe doğrultup ateş etmeye başladı. Bülent Yıldırım traktörün römorkuna yatarak mermilerden korunmaya çalışırken, sürücü koltuğundaki Fevzi Yıldırım ise traktörden atlayıp korunacak yer ararken vuruldu.
Saniye saniye cep telefonuna yansıyan görüntülerde uzun namlulu silahlardan çıkan mermilerin traktör ile römorka isabet etmesi yer alıyor. Kısa sürede olay yerine gelen jandarma ekipleri olaya müdahale ederken, kaçan saldırganlardan biri iddiaya göre şahısların evine giderek içeride kadın ve çocukların da olduğu sırada ateş açmaya başladı. Silahtan çıkan mermiler evin değişik yerlerine isabet ederken şans eseri bu saldırıda ise yaralanan olmadı.
Saldırı anını cep telefonuyla kaydetti
Husumetli oldukları kişilerin ellerindeki silahları görünce cep telefonuyla kaydetmeye başladığını söyleyen Bülent Yıldırım, “Ben ve abim fıstıkları toplamak için araziye gidiyoruz. Tarlaya gidince fıstık ağaçlarımızın kırıldığını gördük. Bu esnada abime ve jandarmaya haber verdik. Jandarma olay yerine gelene kadar traktörle ilerlerken amca çocuklarımızın ellerinde uzun namlulu silahlarla bize doğru geldiklerini gördüm. Abim traktörü sürüyordu, ben de römorkun içerisindeydim. O anda bunların bize ateş açabileceklerini anladığım için hemen cep telefonuyla video kaydını almaya başladım. Kısa süre sonra etrafımızı sardılar ve ateş etmeye başladılar. Orada abim kalçasından yaralandı. Ben arka kısımda kendimi korumaya çalıştım. Vurulmamam zaten büyük bir şanstı. Kısa bir süre sonra jandarma olay yerine intikal etti. Jandarma gelmesine rağmen, ikazda bulunmasına rağmen, havaya uyarı ateşi açmalarına rağmen bu şahıslar hiçbir şekilde jandarma ekiplerini dinlemediler ve bize ateş açmaya devam ettiler” dedi.
"Can güvenliğimiz yok"
Can güvenliklerinin olmadığını söyleyen Bülent Yıldırım, “Ben başımı kaldırınca yaralı olan abimin kendisini vuran kişi ile boğuştuğunu gördüm. Meğer ikinci defa abimi vurmaya çalışmış. O an abim can havliyle üzerine atlayıp elindeki silahı almaya çalışmış. O sırada jandarma müdahale etmeye çalıştı. Adam tekrar abimi vurmaya çalışınca aralarında boğuşma yaşandı. Bu esnada arabayla kaçan şahıs evimize gitmiş ve evde sadece kadın ve çocuklar varken uzun namlulu silahla defalarca ateş açmış. Evin her yerinde mermi izleri var. Kadın ve çocuklarımızın ölmemesi büyük bir şans. Tabi o şahıs kaçıyor ve şu anda firar durumda. Abimle boğuşan şahıs, o esnada darp ile yaralanıyor. Bunun üzerine her iki şahıs da hastaneye kaldırılıyor. Abim hastaneye kaldırıldıktan sonra hemen tutuklanıyor ama karşı taraftan abimi vuran şahıs ise serbest bırakılıyor. Firarlar daha yakalanmış değil. Geçen sene de aynı şekilde bize saldırdılar ve serbest kaldılar. Bu adamlar buna rağmen halen dışardalar. Bizim can güvenliğimiz yok. Evlerimiz saldırı yapılabilecek bir yerde. Her an yine saldırı olabilir. Bize ve evlerimize ateş eden şahısların yakalanmasını istiyoruz” diye konuştu.
Farklı yerlerde yaşamalarına rağmen Denizbacı Mahallesi'nde bitişik halde fıstık bahçeleri bulunan kuzenlerin, 14 dönüm bahçenin paylaşımı üzerinde anlaşamadıkları için husumetli oldukları öğrenildi.