Erzurumbulten-13. Bölge Erzurum Eczacı Odası Başkanı Ecz. A. Caner Güven, bulunamayan ilaç sayısının giderek arttığını söyledi. Başkan Güven, “Konuyu bizzat Sayın Sağlık Bakanımıza da ilettik. Çünkü mesele artık ticari bir mesele değil, halk sağlığını tehdit eder bir konu haline gelmiştir. Bir an önce çözüm bulunmasını istiyoruz” dedi.
Son birkaç yıldır özellikle Ocak - Şubat aylarında yaşanılan ilaç tedariki problemi bu yıl kendini daha erken hissettirmeye başladı. Özellikle çocukların kullandığı ağrı kesici - ateş düşürücüler, antibiyotikler, göz ve kulak damlaları, kanser ilaçları, tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar, tansiyon gibi bazı kronik ve bir kısım genetik hastalıklarda kullanılan ilaçlar ‘bulunamayanlar' listesinin başını çekiyor.
“Net bir açıklama yapmıyorlar”
Tedarik krizinin gün geçtikçe büyüdüğünü belirten 13. Bölge Erzurum Eczacı Odası Başkanı Ecz. A. Caner Güven, “İlaç hammadde fiyatlarındaki artış ve tedarik zincirinin bozulması ile girdi maliyetlerinin ve giderlerin artması, yurtdışına yoğun şekilde ilaç satışı da dahil olmak üzere bir çok nedenle ilaçtaki tedarik krizi giderek büyüyor. Firmaların üretim yapıp yapmadığını, üretiyorsa bu ilaçların ne kadarının ülkemize verilip ne kadarının yurtdışına satıldığını biz de bilemiyoruz. En acı olansa konunun asıl muhataplarının net bir açıklama yapmıyor olması. Yeterli ilaç üretiliyor ya da ithal ediliyor mu; üretiliyorsa nereye satılıyor? Bunun öğrenilip kamuoyu ile acilen paylaşılması gerekiyor” dedi.
“Günlerdir hatta aylardır bulamıyoruz”
Haftalardır ecza depolarında ya ilaç bulamıyor, ya da çok kısıtlı sayıda bulduklarını kaydeden Başkan Güven, şöyle dedi.
“Halkımızın çok aşina olduğu ama yasal nedenlerle ismini veremediğimiz en temel çocuk ve yetişkin antibiyotikleri ve yine çok bildiğiniz ateş düşürücüleri de eşdeğerlerini de temin edemiyor ya da ancak birkaç adet bulabiliyoruz. Gerek ilimizde ve bölgemizde, gerek ülkemizde eczacı ve depo WhatsApp grupları ve sosyal medya platformları hastalarına ilaç arayan eczacılarımızın mesajları ile dolu. Eczacı Odası aracılığı ile hastalara ulaştırılan hayati öneme haiz ilaçları da günlerdir hatta bazılarını aylardır bulamıyoruz.”
“Bakanlığa ilettik”
“Konuyu 54 Eczacı Odası Başkanı ve Türk Eczacıları Birliği Yönetiminin de olduğu bir görüşmede bizzat Sayın Sağlık Bakanımıza da ilettik. Çünkü mesele artık ticari bir mesele değil, halk sağlığını tehdit eder bir konu haline gelmiştir. Özellikle kış aylarının başlaması ile artan hastalık oranı karşısında neredeyse bitme noktasına gelen ilaç tedariği korkutan senaryoları aklımıza getiriyor. Yaşanan bu olumsuzlukların büyük bir kısmı aslında biraz da ilaçların fiyatları ile alakalı! Ülkemizde ilaç fiyatları EURO kuru üzerinden belirleniyor. Bu ayarlama her yıl Şubat ayında yapılır. Bu ayarlama yapılırken bir önceki yılın EURO kuru ortalamasının yüzde 60 ya da yüzde 70'i esas alınıyor. Şu anda ilaçta kabul edilen EURO kuru 7,86 Türk Lirası. Bu rakamlar üzerinden firmalar ayrıca yüzde 41'e kadar ayrıca bir iskonto yapıyor. Döviz kurlarındaki dalgalanma ile mevcut kur ile ilaç fiyat hesaplamasında kullanılan kur arasındaki makas açıldı. Arada neredeyse 2.5 kat fark var. Bu firmalar için gerek yurtdışından ithalatta, gerek imalatta ciddi problemlere neden oluyor. Şu ana kadar süreç depo ve eczanelerin gelirleri kaldırılarak bir şekilde ilerletildi. Ancak sorun giderek büyüyor. Bazı firmalar zarar ettikleri gerekçesi ile devlete yapmaları gereken iskontoları da yapmadığı için vatandaşımızın ödediği ücret de giderek artıyor.”
“Hastalarımız eczane eczane ilaç arıyor”
Geçmiş yıllarda ilaç yokluklarının hesabının eczanelerin ve depoların ilaç stokladığı iddiası ile yapılan denetimlerle yine eczacılara sorulduğuna şahit olduklarını hatırlatan Başkan Caner Güven, şunları söyledi.
“Ancak Türkiye'de ilaç devletimizin takibi ve kontrolü altındadır. Biz ilaç sektörünün hastaneler de dahil olmak üzere bütün paydaşlarının görüşü alınarak, bu meseleye kalıcı bir çözüm bulunmasını talep ediyoruz. Özellikle nöbetlerde hastalarımız eczane eczane ilaç arıyor. Olmayan, bulunamayan ilaçlar nedeni ile kuyruklar oluşuyor. Ne reçetede yazılan ilaçları, ne de eşdeğerlerini tedarik edip hastalarımıza ulaştıramıyoruz. Hiç bir eczane hastasına elinde olan ilaç için YOK demez, diyemez. Bu ne insanlığa, ne ettiğimiz meslek yeminine, ne de kanunlarımıza uygun değildir.”
“Yetkililer sorun yok dese de”
“Şubat ayında kur güncellemesi beklentisi var. Ancak bu zaman kadar ilaç tedariğinin nasıl sağlanacağı, nasıl çözümle üretileceği konusunda halâ bir açıklama yapılmadı. Yetkililer ilaç tedariğinde sorun yok dese de sadece bölgemize hizmet veren depolardaki olmayan, tedarik edilemeyen ya da stoğu 5 adetin altına düşen ilaçların sayısı artık yüzlerle ifade ediliyor. Bir oran vermek elbette güç, maalesef veriler de bizlerle sağlıklı bir biçimde paylaşılmıyor. Ancak ilaç bazında tedarik sorunu her dört ilaçtan birisi haline gelmiş durumda. İlaca YOK demek için tamamen tükenmesini bekleyemeyiz. Meslekî sorumluluğumuz yaklaşan tehlikeyi haber vermeyi ve önlem alınması için çağrı yapmayı gerektiriyor”
“En pahalı ilaç bulunamayan ilaçtır”
“Halk sağlığını tehdit eder noktaya hızla yaklaşan bu sorunun kalıcı olarak çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. İlaçların bulunamayışının sadece eczanelerde değil, hastanelerde de baş göstermesi en büyük endişemiz. Unutmayın ki en pahalı ilaç, bulunamayan ilaçtır. Ve bu sorun giderilene, vatandaşlarımız ilaçlarına sorunsuz bir şekilde erişene kadar da sesimizi duyurmaya devam edeceğiz.”