Tatvan ilçesinde bulunan ve dünyada ikinci Türkiye’de ise en büyük krater gölü olma özelliğine sahip Nemrut Krater Gölü; sıcak ve soğuk gölleri, buz mağarası ile buhar bacası gibi birçok şifayı içerisinde bulunduruyor. Kış aylarında 40, yaz aylarında ise 60 derece sıcaklığı bulunan ve sönmüş volkanik dağın etrafına kurulu Ilıgöl, içerisinde mineral maddenin oldukça yüksek olması ve kükürtlü yapısı ile birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Ilıgöl kaynağından çıkan suyu birleşenleri ile doğal zeytinyağı kullanarak “Krater Sabunu” üreten Sabun Üreticisi Burak Atal, krater sabununun cilt hastalıklarına, kuru ciltlere, sivilce tedavisine ve uyuz hastalıklarına iyi geldiğini söyledi.
Nemrut Krater Gölü’nü tanıtmak ve tatlı su gölü olan Ilıgöl suyunu sabunda değerlendirmek amacıyla üretim yaptıklarını dile getiren Atal, Bitlis iline özgü bir ürünü geliştirip yurt dışına pazarlayacaklarını belirtti.
“Minerallerinin yüksek olmasından dolayı suyu cilt hastalıklarına iyi geliyor”
Ilıgöl’ün cilt hastalıklarına iyi geldiğini anlatan Atal, “Daha önce Van Gölü suyu ile yaptığımız sabun çok rağbet gördüğünden dolayı bu defa Nemrut Krater Gölü suyu ile sabun yaptım. Çünkü Nemrut’ta bulunan Ilıgöl’e dikkat çekmek istedim. Nemrut bilindiği üzere dünyada 2’nci Türkiye’de ise en büyük krater gölü olma özelliğine sahip. Ilıgöl’den su almamın sebebi ise yıl içerisinde 50 ve 60 derece arasında bir sıcaklığı olduğu için mineralleri yükseliyor. Minerallerinin yüksek olmasından dolayı suyu cilt hastalıklarına iyi geliyor. İçerisinde bulunan doğal kükürtten dolayı suyun rengi sarıdır. Doğal kükürttün faydaları ise cilt hastalıklarına iyi geliyor. Örneğin yağlı ciltlere, sivilceye, yüze ve uyuz hastalıklarına iyi geldiği söylenmektedir” dedi
“Nemrut Krater Gölü ile sabun yapan ilk kişiyim”
Nemrut Krater Gölü’nün büyük bir değer olduğunu ve buna dikkat çekmek amacıyla çalışmalarına devam ettiğini belirten Atal, “Rağbet aldığımızdan dolayı bu suyun yapımına da devam edeceğiz. Araştırmalarıma göre dünyada Nemrut Krater Gölü ile sabun yapan ilk kişiyim. Öncellikle Nemrut Krater Gölü’ne dikkat çekmek, böyle bir mirasın Tatvan’da olduğunu insanlarımıza göstermek ve ne kadar şifalı olduğunu görmek istedim. Yöredeki birçok insandan bu suyun şifalı olduğunu duymuştum, bundan dolayı bu su ile sabunumuzu yapmayı tercih ettik” diye konuştu.
Atal, sabun üretiminde sadece sıcak kaynak suyu ile kalmadıklarını ve doğal ev yapımı zeytinyağı da kullandıklarını ifade ederek, sabun yapımı hakkında şunları söyledi:
“İlk olarak Ilıgöl’den suyumuzu alıyoruz. Öncellikle süzgeçten geçiriyoruz. İçerisinde taş ya da başka bir şey varsa onları ayıklıyoruz. Suyun PH derecesini henüz ölçmedim ama 8 gibi bir PH değerinin olduğunu tahmin ediyorum. Daha sonra doğal ev yapımı zeytinyağı ile buluşturuyoruz. Kullandığımız saf zeytinyağı ile suyun tepkimeye girmesine bağlı bazı sabunlar 3 saatte olurken bazıları ise suyun derecesine göre 4 ya da 5 saatte oluyor. Suyun damıtılması gerekiyor. Ama temiz bir su olduğundan dolayı biz bununla sabun yapıyoruz. 2 ya da 3 saat karıştırdıktan sonra sabunumuzu kalıplara döküp 2 hafta bekletildikten sonra da müşterilerimize hali hazırda sunuyoruz.”
“Bu sabunu Nemrut Krater Gölü adıyla yurtdışına pazarlamak istiyorum”
Sabunu tüm dünyaya duyurmak istediğini dile getiren Atal, “Amaçlarımdan bir tanesi de bu sabunu Nemrut Krater Gölü adıyla yurtdışına pazarlamak istiyorum. Aynı zamanda da tüm dünyaya duyurmak. Sabunumun adını da Krater Sabunu olarak adlandırdım. Cildim hassas olduğundan dolayı ilk sabunu kendimde deniyorum. Zarar görmediğim sürece arkadaşlarıma ve akrabalarıma kullandırtıyorum. En sonunda da tüm Türkiye’ye yayıyorum” ifadelerini kullandı.