Diş çektirmek, klavye ile yazmak ve yürüyüş bile riskli olabilir.
Prof. Dr. Karakaya HAÖ hastalarında her türlü travma, basınç, yaralanma, ameliyat, anestezi, enfeksiyon, kaygı, sınav stresi, enfeksiyon, değişen hormon seviyeleri, doğum kontrol ya da bazı tansiyon ilaçları kullanımının bile hastalığı tetikleyebileceğini söylerken, özellikle tanı almamış hastalar konusunda uyardı: “ ‘Tanı almamış' ya da tanı alıp işlem öncesi koruyucu ilaç uygulanmamış hastalarda ağıza ve dişlere yapılan çeşitli müdahaleler ve cerrahi girişimler gırtlak şişliğine neden olur. Genelde alerji ile karıştırılan bu durumda, hastaya zamanında müdahale edilemez ise hayati risk oluşturur” dedi.
Yılda 100 gün atakla geçiyor
HAÖ, oldukça değişkenlik göstermekle birlikte genel olarak çocukluk çağında (0-20 yaş aralığı) başlar. Ergenlik dönemine girişle hormonların artışı ile birlikte kötüleşir, ömür boyu sürer. Ataklar ortalama 2-5 gün devam eder. Bu da hastaların senede 20-100 gününü atakla geçirdiğini gösterir. Bu durum ciddi okul ve iş günü kaybı ve devamsızlığına neden olur. Prof. Dr. Karakaya “Ölüm korkusu HAÖ hastalarının yaşam kalitesini çok bozmakta, hatta bazen panik bozukluklara neden olmaktadır. Örneğin yüzü şişen bir hasta o gün işe veya okula gitmek istememektedir. Bazı hastalar bunu bir eksiklik olarak görmekte ve evlenmekten çekinmektedir. Kalıtsallığı nedeniyle bir kısmı da çocuk sahibi olmaktan korkmaktadır” diye konuştu.
Kontrol altına alınabilir
Hastalığın kesin tedavisi olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Gül Karakaya hastaya verilecek C1 inhibitörü konsantresi ile atakların kontrol altına alınabileceğini belirtirken, “En önemli aşama, hasta ve yakınlarına bu hastalık hakkında detaylı bilgilendirme yapılmasıdır. Kurdeşenin eşlik etmediği, çocukluk çağından beri devam eden, tekrarlayan anjiyoödem ve/veya karın bölgesi ağrıları; yüz, ağız, boğaz, el, kol, bacak ve genital bölge gibi yerlerdeki şişlik; bulantı ve kusma; nefes almada zorluk gibi şikayetlerde mutlaka bir İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanına görünerek gerekli tetkiklerin yaptırılması çok önemlidir” dedi.
Rakamlarla HAÖ
Hastaların 1/3'ünde ataktan 1-24 saat önce ciltte kaşıntı ve kızarıklık gibi öncül belirtiler olabilir.
Hastalığın teşhisi Türkiye'de 20 yıl gecikebilir. Tanı almamış hastalarda gırtlaktaki ödem nedeniyle boğulma sonucu ölüm riski, daha önceden tanı almışlara göre 9 kat fazladır.
Karın ataklarının apandisit ile karışması nedeniyle bu hastaların 1/3'ü gereksiz karın ameliyatı geçirir.
Tüm anjiyoödemlerin yüzde 2'si Herediter Anjiyoödemdir. Hastaların yüzde 75'inde ilk atak 15 yaş öncesinde görülür, ama erişkinlerdeki gibi tekrarlamayabilir. Alerjik anjiyoödem 12-24 saat gibi kısa sürede gelişip, kısa sürede düzelir, ancak HAÖ çok daha yavaş gelişir ve düzelmesi 5-7 günü bulabilir.