Prof.Dr. Akçay: Dünyada 11 dakikada bir kadın, meme kanseri nedeniyle yaşamını yitiriyor

 

 

 

Erzurumbulten-Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Müfide Nuran Akçay, kadınlarda görülen kanserlerin üçte birini meme kanserinin oluşturduğunu belirterek, “Dünyada her 3 dakikada bir kadına meme kanseri tanısı koyuluyor ve 11 dakikada bir de bir kadın meme kanseri nedeniyle yaşamını yitiriyor" dedi.

 

Ekim ayının 'Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı' olması sebebiyle Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde etkinlik düzenlendi. Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Bayrakçeken Yurtcan, akademisyenler ve sağlık çalışanları meme kanserine dikkat çekmek için pembe balon uçurdu. Araştırma Hastanesi Başhekimlik önünde balon uçurma etkinliğinden sonra konferans düzenlendi. 

 

'KADIN OLMAK BAŞLI BAŞINA RİSK FAKTÖRÜ'

 

Her kanser için bir ayın tahsis edilmediğine dikkat çeken Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Müfide Nuran Akçay, meme kanserinin önemli olduğunu söyledi. Kadınlarda görülen kanserlerin üçte birini meme kanserlerinin oluşturduğunu belirten Akçay, “Günümüzde 8 kadından birinde bu kanser görülmekte. Yani kadın olmak başlı başına bir risk faktörü. Erkeklerde de görülüyor ama 100 kadına karşılık ancak bir erkekte görülmekte. Yine bir diğer önemli konu erken teşhis ve uygun tedavi ile tamamen bu hastalıktan kurtulma mümkün. Diğer bazı kanserler için bu kadar iyimser değiliz ama erken teşhis ve uygun tedavi ile tamamen bu hastalıktan kurtulma mümkün" diye konuştu.

 

'1 MİLYON YENİ MEME KANSERİ OLGUSU EKLENIYOR'

 

Dünyada her 3 dakikada bir kadına meme kanseri tanısı konulduğunu ifade eden Akçay, şunları söyledi:

 

 “11 dakikada bir de bir kadın meme kanseri nedeniyle yaşamını yitiriyor. Gittikçe artan bir kanser. Her yıl yüzde 1-2'lik artış gösteriyor ve yine her yıl 1 milyon yeni meme kanseri olgusu ekleniyor hastalara. Türkiye'de de oranlar benzer. 2015 yılı Sağlık Bakanlığı verilerine göre her yıl 17 binle 25 bin yeni meme kanseri tanısı alan hasta mevcut. Mesela 2020 yılında açıklama yapıldı, 18 bin kadına meme kanseri tanısı kondu. Kadınsak bu kansere yakalanma ihtimalimiz var. Ne yapalım? değiştiremediğimiz risk faktörleri var ki bunlardan birisi cinsiyetimiz. Ama erken teşhis yapılabilir. Kendi kendine meme muayenesi önemli. 20 yaşından sonra her kadın mutlaka ayda bir bu adet dönemini takip eden günlerde mutlaka memelerini muayene etmeleri lazım. Yine 20 ile 40 yaş arasında 3 yılda bir ve sonrasında da yılda bir mutlaka bir doktora başvurmaları lazım. Erken taramalar ile yüzde 85 oranında erken tanınabilir, erken teşhis edilebilir bu hastalık. Erken evrede teşhis edilirse de yüzde 98 oranında kurtulma şansı var. Yani evre-1 bir dediğimiz, tümör 2 Santimin altında lenf modu metastazı yok, uzak metastaz yok ise yüzde 98, yüzde 100'e varan oranda bu hastalıktan kurtulmak mümkün diyoruz. Ben bütün kadınlarımızı bilinçli olmaya davet ediyorum."

 

'BİYOPSİDEN KORKMASINLAR'

 

Kadınlardan meme kanseri tanısında kullanılan biyopsi uygulamasından korkmamalarını isteyen Akçay, “Biyopsilerden çok korkuluyor. Biyopsi istediğimiz zaman, bir radyoloji kliniği istediği zaman 'acaba bu biyopsi kanser yapar mı? Yani normal olan olası iyi bir kitleyi kansere dönüştürür mü?' diye. Böyle bir şey yok. Tabii bunu bizim halk arasında yaygınlaştırmamız lazım. Bu bir tanı yöntemidir.  Genellikle geç kalan hastalarda da bunu görüyoruz. Yani bir şekilde gitmiş görülmüş ama biyopsiden korkmuşlar. O yüzden erken teşhis hayat kurtarır diyoruz. İhmal etmeyelim, mutlaka meme muayenesi yapalım, mamografik taramalarımızı yapalım ve erken teşhis etmeye çalışalım" diye konuştu. 

 

 

 

'CEVİZ BÜYÜKLÜĞÜNDEYDİ, PORTAKAL BÜYÜKLÜĞÜNE ULAŞTI'

 

Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatih Alper, de biyopsiden korkunun hastalığı teşhisi geciktirdiğini söyledi. Bir hasta ile yaşadığı olayı anlatan Alper, şunları söyledi:

 

"Hocalarımızın bize yönlendirdiği bir hastamızda yaklaşık ceviz kadar büyüklükte bir tümörü vardı. Biyopsi yapalım istedik. Hasta ısrarla kabul etmedi. Benim konuşmama rağmen, kabul ettiremedik. Sebebi de tüm herkesin dediği gibi 'dokunulursa büyür, sıçrar, başka yere yayılır' diye. Tabii bir sene sonra geldi, baktım ceviz büyük büyüklüğündeki lezyon portakal büyüklüğüne ulaşmış ve tüm vücuda metastaz yapmıştı. Teyze dedim 'hani dokunursak yayılacaktı. Ama şimdi yine biyopsiye geldin.' Lezyon maalesef dokunmasak da tüm vücuda yayılıyor. Bu önemli bir yaşanmış benim için tecrübeydi. Bunu da sıklıkla kullanmaktayım."

 

 

 

Programda Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Fuat Gündoğdu ile Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Bayrakçeken Yurtcan, yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler verdi.

 

 

 


15.10.2022 13:28:33