İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "AFAD Başkanımız 2 ay önce Lübnan'a gitti. Lübnan'da birçok temasta bulundu. Milletimizi çok seviyorlar. Bizim onlarla başka bir kardeşliğimiz var. Orada bizi şöyle tarif ediyorlar. Denizin ardındaki iyilikler ülkesi, denizin ardındaki iyilikler milleti, denizin ardındaki iyilikler lideri. Bunlar kolay elde edilecek tarifler değil” dedi.
Eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu'nun pandemi döneminde vefat eden eşi için Adapazarı ilçesi Tuzla Mahallesi'nde yaptırdığı Adapazarı Zümrüt Müftüoğlu Aile Sağlığı Merkezi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katıldığı törenle açıldı. Açılışta konuşan Bakan Soylu, İzmir'de meydana gelen depremin hemen ardından bölgeye gittiğini aktardı. Soylu, Lübnan'daki insanların Türkiye'yi deniz ardındaki iyilikler ülkesi olarak tarif ettiklerini söyledi.
“Türkiye, 'Nerede bu devlet?' lafını söylettirmedi”
Açılış törenine katılan ve İzmir'de meydana gelen depremden söz eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu gece sabaha karşı 03.29'da İzmir'de 4.9 büyüklüğünde bir deprem oldu. AFAD başkanımız aradılar, ben de hemen telefona cevap verdim. Genel durumu aldıktan sonra kıymetli Cumhurbaşkanımızı 03.45-03.50 gibi arayarak bilgi arz ettim. Dedim ki, 'Burada bir deprem oldu. İzmir'de' dedim. Kendileri, 'Giderseniz iyi olur' dedi. 'Milletimiz, çocuklar ürkmüştür. Bu vesileyle orada devletin bulunmasında fayda vardır' dedi. Biz de, hem AFAD başkanımızla, hem ilgili genel müdür arkadaşlarımızla, ilgili milletvekili arkadaşlarımızla beraber 1 saat içerisinde oraya intikal ettik. Bu bir saati şunun için söylüyorum. Bu mesele çok kıymetli bir mesele. Türkiye o hale geldi ki, burası deprem geçiren, depremin acılarını yaşayan ve her afette şahit olduğum gibi depremi yaşadığı an insanların nereye koşuşturdukları belli olmayan, kıyametle dünya arasında bir hali hisseden ve aynı zamanda yüzündeki endişeyi ve ümitsizliği her haliyle anlayabildiğimiz bir tabloyla insanoğlu karşı karşıyadır. Çocukluğumuzdan beri hepimiz şunu duyduk. Siyah beyaz televizyonlar olur, mikrofonlar uzanır. İnsanlar çaresizdir. Devlet günler sonra gider. Çünkü bazen tepkiden korkar, bazen bir sıkıntı oluşabileceğinden endişe eder. Türkiye özellikle bu tecrübeleri ve bu acıları yaşadıktan sonra, 21. yüzyılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Simav ve Van depremleri dahil olmak üzere, 'Nerede bu devlet?' lafını söylettirmedi" dedi.
“Bütün kimliğimizin bir mirası bırakılıyor”
Pakistan'da yaşadıklarını anlatan Soylu, “Bundan iki ay önce yine Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Pakistan'a gittik, Pakistan'ın 3'te 1'i su ile doluydu. Ulaştığımız yerlerde insanlar sefildi. Bir şey ile onur ve gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Dünyada hiçbir ülkenin bayrağını görmedim. Birleşmiş Milletlerin kötü 1-2 tane çadırının dışında, orada sallanan bir tek bayrak vardı. O ay yıldızlı bayrak ve Türk bayrağı. Şimdi burada bir miras bırakılıyor, bu miras sadece Zümrüt hanımefendiye bırakılan bir miras değil. Aslında ecdadımızın, bütün milli ve manevi değerlerimizin, bütün kimliğimizin bir mirası bırakılıyor. Her gelenin Allah razı olsun diye çıkacağı, her gelenin Allah'ım şifa ver diye içerisine adım atacağı bir miras bırakılıyor. Devletler, milletler, ülkeler nasılsa, insanlar da öyledir. Bize büyük bir miras bırakıldı, eğer biz bu mirası taşıyamazsak, bize bu mirası bırakanlara, bu emaneti bırakanlara eksik ve yanlış yapmış oluruz” diye konuştu.
“Denizin ardındaki iyilikler ülkesi”
Lübnan'da yaşadığı olayları anlatan Bakan Soylu, “AFAD Başkanımız 2 ay önce Lübnan'a gitti. Lübnan'da birçok temasta bulundu. Milletimizi çok seviyorlar. Bizim onlarla başka bir kardeşliğimiz var. Orada bizi şöyle tarif ediyorlar. Denizin ardındaki iyilikler ülkesi, denizin ardındaki iyilikler milleti, denizin ardındaki iyilikler lideri. Bunlar kolay elde edilecek tarifler değil. Hiçbirisi değil. Geçen yıl Afganistan'da Taliban geldi. Yoksulluk var, kış var. Oturduk, tüm sivil toplum örgütleriyle 'Acaba bu insanlar bu kışı nasıl geçirecek?' diye düşünüyoruz. Bir takım tartışmalar yapılabilir, ama şunu ifade edeyim, geçen yıl o tarihten itibaren sürekli Afganistan'a iyilik trenlerimiz gidiyor. Oradaki insanlara, orada bulunanlara, oradaki yoksullara. Filistin'den Yemen'e kadar dünyanın hiçbir yerini yalnız bırakmayan büyük bir milletin evlatlarıyız. Son 4 yılda dünyada en çok insani yardım yapan ülkeyiz. Biz Amerika'dan zengin değiliz. Almanya'dan da zengin değiliz. Ama hayrı, mazluma el uzatmayı bilen büyük bir milletiz. Bu bize ecdadımızın mirasıdır. Bu bize bırakılan büyük bir emanettir" şeklinde konuştu.
“Elbette insanlar fanidir, baki olan bıraktıkları eserlerdir”
Törende konuşan eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu, "Elbette insanlar fanidir, baki olan bıraktıkları eserlerdir. İnsanoğlu bu fani dünyada eline geçirdiği imkanları sadece kendi nefsi için değil, fırsat buldukça başkalarına da bu hizmetleri sunmakla mükellef olduğu inancına sahip bir ağabeyinizim ben. Dolayısıyla, bir eser meydana gelmiştir. Bunun sahibi biz değiliz, Cenab-ı Hak lütfetti, biz vasıta olduk. Bugünkü bu eser, hepinizin gayreti ile bir araya geldi" ifadelerini kullandı.
Zümrüt Müftüoğlu Aile Sağlığı Merkezi açılış törenine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu, Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Köse, Jandarma Albay Aydın Kutlu, AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, CHP Sakarya Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Engin Özkoç, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, Sakarya İl Sağlık Müdürü Aziz Öğütlü, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, ilçe belediye başkanları, sağlık personelleri ve davetliler katıldı.
05.11.2022 14:00:00