Erzurumbulten-Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) laboratuvarlarında hazırlanan 2 proje daha Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu tarafından destek almaya hak kazandı.

Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ömer Faruk Karataş'ın yürütücülüğünü yaptığı ‘‘Baş ve Boyun Kanserlerinde Onkogenik Pofut1'in Tümör İlişkili Eksozomlar Aracılığıyla Perinöral İnvazyonu Düzenleme Potansiyelinin İncelenmesi'' başlıklı proje ve Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Çağlar Duman tarafından 2B Tabakalardan Oluşan Fotodedektör Üretmek amacıyla hazırlanan proje Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projeleri Destekleme Programı çerçevesinde destek almaya hak kazandı.

Doç. Dr. Karataş; Hastalığın Altında Yatan Nedenleri Daha İyi Anlamak ve Tanımlamak Acil Bir Zorunluluktur

Geliştirilen projeye ilişkin değerlendirmede bulunan Doç. Dr. Karataş baş ve boyun kanserleri, her yıl dünya çapında yaklaşık 600.000 yeni vaka ile altıncı en yaygın görülen kanser çeşidi olduğunu ifade ederek: “Baş ve boyun kanserli hastalar için kullanılan tedavi yöntemleri son yıllarda önemli ölçüde gelişim göstermiş olmakla birlikte, ileri evre vakalarda lokal tekrar ve uzak metastaz nedeniyle baş ve boyun kanserleri kötü prognoza sahiptir ve hastaların 5 yıllık sağ kalım oranları düşüktür. Bu nedenle, baş ve boyun kanserlerinin oluşum ve yayılım yollarını anlamak, yeni ve etkili tedavi stratejileri geliştirmek, agresif baş ve boyun kanserlerinden sorumlu genleri karakterize etmek, hastalığın altında yatan nedenleri daha iyi anlamak ve tanımlamak acil bir zorunluluktur” diye konuştu.

Dr. Öğr. Üyesi Duman; 2B Malzemeler Geleceğin Teknolojisine Yön Verecek

Son on yılda, 2B malzemelerin kullanıldığı fotodedektörlerin, oda sıcaklığında, geniş bant aralıklı, yüksek hızlı, hassas algılama ve esneklik potansiyeli açısından ilgi çekici bir konu olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Duman ise: “2B malzemeler ve bunların uygulamaları henüz dünya çapında gelişme aşamasındadır ve yaygın kullanımı söz konusu değildir. Ancak bu fonksiyonel malzemelerin yüksek performansları göz önüne alındığında endüstriyelleşebilmelerinin günlük hayatımızdaki teknolojik cihazlar için dönüm noktası olacağı düşünülmektedir. Yapacağımız çalışmalar ile bu teknolojilerin geliştirilmesine katkı sunacağımıza inanıyoruz” ifadelerini kullandı.