Doç. Dr. Özkan: Herkes ekonomisine göre çocuk yapabilmeli

 

 

Erzurumbulten-Erzurum Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hava Özkan, çocuk sağlığını etkileyen faktörlerden birinin sosyoekonomik durum olduğunu belirterek, "Herkes ekonomisine göre çocuk yapabilmeli. Ama maalesef zengin olan az çocuk, ekonomisi düşük olan çok çocuk yapıyor. Burada bir dengesizlik var. Çocuk sayısını artırmak parası ekonomisi iyi olanın görevi" dedi. 

 

Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından Dünya Çocuk Hakları Günü etkinlikleri kapsamında 'Çocuk Haklarına Multidisipliner Yaklaşım Paneli' düzenledi. Nene Hatun Kültür Merkezi'ndeki panelde sağlıktan dine, medyadan eğitime kadar çocukların hakları masaya yatırıldı. Çocukların haklarını savunan ve çözümün bir parçası olacak olan üniversite öğrencilerinde farkındalığın artırılması için düzenlenen etkinlikte konuşan Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hava Özkan, sağlıklı ebeveynlerden sağlıklı çocukların dünyaya geldiğini söyledi. Sağlık açısından çocuk haklarını anlatan Özkan, "Çocukların sağlık hakkını koruyabilmek için en başta daha dünyaya gelmeden ona sunabilmemiz için ülkemizde akraba evliliklerinin, kalıtsal hastalıkların, RH uyuşmazlıklarının önlenmesi, annenin zararlı alışkanlıklarını bırakması gerekir. Doğum sonrasında ise anne kendi beslenmesine dikkat edecek ki çocuğunu iyi besleyebilsin, kendini koruyacak ki çocuğunu iyi koruyabilsin. Çocuğunun sağlığı için aşılarını tam yaptırması, beslenmesine dikkat etmesi, bedenen ve ruhen sağlıklı olmaları gerekiyor. Bir toplumun gelişmişliği ve kalkınmışlığında iki gösterge vardır. Biri annenin sağlığı, diğeri çocuğun sağlığıdır" diye konuştu. 

 

KADINLAR CİNSİYET AYRIMI YAPIYOR

 

Konuşmasında çocuğun sağlığını etkileyen faktörleri de sıralayan Do. Dr. Özkan, sosyoekonomik durumun önemli olduğunu bildirdi. Ekonomik durumu ilk başa yazdığını belirten Özkan, şunları söyledi:

 

"Çocuk sağlığını neler etkiliyor diye baktığımızda, 'parayı başa koymuşsun' diyeceksiniz ama para yoksa hiçbir şey yok. Çocuk yiyemez, giyinemez, sağlıklı besin alamaz, eğitim alamaz, hiçbir şey alamaz. Sosyoekonomik durumun iyi olması lazım. Anne konusunda ise annenin anne olmayı istemesi ve bu görevi en iyi şekilde yerine getirmesi gerekiyor. Sosyal çevre, fiziki koşullar, biyolojik çevre, çocuğun yaşı ve cinsiyeti de çocuk sağlığını etkiler. Cinsiyet çocuk sağlığını nasıl etkiler diye sorarsanız size bir anekdot anlatacağım. Bir anne, biri kız, biri oğlan olmak üzere ikiz doğurdu. Onlardan önce iki kız çocuğu vardı o annenin. Anne iki kız çocuğunun içerisinde becerikli, yetenekli, biraz daha farkında olan çocuğa erkek çocuğunu emanet ederdi. Kendi halinde, biraz farklı olan çocuğuna da kız çocuğunu emanet ederdi. Kendi çapında oğlunu korumaya çalışıyor. Ebeveynlerin cinsiyete özel ayrım yapmamaları gerekiyor. Çocuğun sağlığını etkileyen çok önemli bir faktör cinsiyet ayrımı. Yine aynı kişi önce oğlunu emzirirdi, daha iyi büyüsün, gelişsin diye sonra kızını emzirirdi. Ama bilmediği bir şey vardı. Sütün sonu en iyi süttür. Büyüme için, gelişme için. Bunu bilseydi, en son oğlunu emzirirdi. Bizim kadınlar olarak cinsiyetler arası ayırım yapan biziz. Erkeklerin bir şey yaptığı yok. O yüzden çocuk sağlığını korumak için kadını, anneyi iyi eğitmemiz gerekiyor. Sosyal destek vermemiz gerekiyor."

 

ZENGİN DAHA AZ ÇOCUK YAPIYOR

Nüfus artışının da çocuk sağlığını etkilediğini anlatan Doç. Dr. Özkan, "Bir evde iki çocuk varsa bir elma alırsın ikiye böler yer. Bir evde dört çocuk varsa o elmanın ancak dörtte birini yer. Hiç kimse de ne yediğinden bir şey anlamaz. Sadece bir ağız tadı gelmiş geçmiştir. O nedenle herkes ekonomisine göre çocuk yapabilmeli. Ama maalesef zengin olan az çocuk, ekonomisi düşük olan çok çocuk yapıyor. Burada bir dengesizlik var. Parası, ekonomisi iyi olan çocuk sayısını artırmak onun görevi. Ama zar zor yaşayan insan maalesef imkanlara ulaşamadığı için çocuk planlamasını iyi yapamıyor. Yoksulluğun içine doğan çocuklar var. Ve değişmeyen de bir kaderleri oluyor" dedi. 

 

ÇOCUK, DOKTORUNU SEÇMELİ

 

Çocuğun sağlık hakkının alt bağlamlarının sağlık hizmetleri sunumu noktasında önem kazandığını ifade eden Doç. Dr. Özkan, 1988 yılında araştırma hastanesinde bir tane çocuk servisi bulunduğunu, şu an en az 5 klinikle hizmet verildiğini söyledi. Bir yetişkine ait sunulmuş alanların çocuklar içinde sunulduğunu anlatan Doç. Dr. Özkan, çocuğun sağlığın korunması adına devlet ve kurumların bir şeyler yapmak için çabaladığını kaydetti. 

 

Her çocuğun sağlıklı yaşam sürdürme hakkına sahip olduğunu aktaran Doç. Dr. Havva Özkan, "Çocuk da doktorunu seçmek zorundadır. Benim kızım 4 yaşında diş hekimliğinde dişçiye götürdüm. 3 tane arkadaşım var 'seç birini' dedim. 'En güzel olanını istiyorum' dedi. Şöyle baktılar, 'çocuk doktorunu seçer mi?' diye. Kiminle ortamını daha iyi oluşturabilirse tedaviyi onunla daha iyi sürdürebilmekte. Olay ve kendi geleceğine ilişkin karar alma. Yani çocuk bizim, bir ebeveynin, çocuk bir ülkenin diye çocuk için biz karar vermeyeceğiz. O kararların içinde çocukların olması gerekiyor. Bugün artık çocuk dostu illerden söz ediyoruz. Bir ilin gelişiminde o ilin meclisinde çocukların olması gerekiyor. Yeni yeni yerel yönetimlerde artık kadın meclisi kuruldu, çocuk meclisleri kuruldu. Çocuklar da yaşadığı yere katkı vermek isteklerini dile getirmek durumundalar. Tüm çalışanlar, tüm yönetenler, tüm baştaki herkes çocuğun da söz hakkı olduğunu bilerek onun da isteklerini göz önüne alarak planlamalar yapmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.

 

Programda Erzurum Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Eğitim Şube Müdürü Hacer Türk, eğitim açısından çocuk haklarını anlatırken, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammed Kızılgeçit dini açıdan çocuk hakları konusunda bilgi verdi.


 


23.11.2022 14:58:00