Afeti yaşayan vatandaşlara motivasyon verilmesi gerektiğine dikkat çeken Koçak, "Ben de 1999 depremini yaşadım ancak tekrardan aynı duyguyu yaşamak, onlarla birlikte çökmek, yıkılmak doğru bir şey değil. Şu an o duygu bize can vermeli, enerji vermeli. Onun üzüntüsü sonradan konuşulacak şeylerdir. Bugün bize bu acıyı yaşamış insan olarak çalışmak düşer. Oraya gidip bu durumdan etkilenmek, manevi olarak düşmek, üzülmek söz konusu değil. Eğer böyle bir acıyı yaşamışsanız, böyle bir konuda tecrübeliyseniz, bugün sizin çalışmanız gerekiyor. Yaralarımızı saralım, yeniden şehirler kurulsun ondan sonra bu konuyla ilgili üzülebiliriz. Depremin ilk günden beri çalışmalarımıza başladık. Şu ana kadar iletişim kurduğum çok insan oldu. ‘İlk defa gülüyorum' diyen delikanlılar oldu. Onlar bana çok büyük çalışma azmi, zevki verdi. 'Mutluluk' diye tarif ettiğim şey de bu. Yeni dünya rekoru kıracak çocuklar gelecekler, yeniden üreten insanlar olacak. Ne olursa olsun, belki bir kolumuz, bacağımız ya da iki kolumuz, iki bacağımız olmadan biz çalışmaya üretmeye devam edeceğiz. Ben oradaki insanlara bunu aktarıyorum çünkü ben bunu yaptım. Beni canlı canlı görmeleri de onlar için motivasyon oluyor. Ben inanıyorum yarın bir gün o çocuklar da aynı şeyi yapacak, yıkılmayacağız. Engel diye bir şey yoktur. Gitmek isteyen veya bir şey yapmak isteyen insanın en büyük engeli kapının eşiğidir. O eşikte bugün açılacak. Hayat onu yaşamayı bilen cesur insanlarındır" şeklinde konuştu.